31 Ağustos 2013 Cumartesi

Sevgili ile Tatile Çıkmak

  Hiç yorum yok
Yıllardır sevdiğiniz erkek ile sonunda başbaşa tatile çıkmak gibi bir fırsatınız oldu. Ancak hala sevgili ile tatile çıkmak konusunda tereddütleriniz mi var? Bir kere, eğer şehirde aynı evde yaşamıyorsanız, tatilde de aynı odada kalmayı planlıyorsanız, çıkabilecek olası kavgalara hazırlıklı olun. Erkeklerin bayanlar kadar düzenli olmadığını unutmayın. Diş macunu, yerlere atılmış kıyafetler, çoraplar sizi rahatsız edebilir. Ancak sabırlı olun ve kavga etmek yerine, konuşarak anlaşabileceğinizi unutmayın.
Sevgili ile tatile çıkmanın en güzel yanlarından biri, kafanızda herhangi bir dert ya da iş problemi olmadan, onunla rahatça gezebilme şansınızın olmasıdır. Sabahları erken kalkmak zorunda olmadığınızdan, geceleri onunla eğlence mekanlarına giderek saatlerce başbaşa dans edebilir ve eğlenebilirsiniz.  Şu birkaç günlük tatilinizin tadını çıkarmaya bakın. 
Sevgili ile tatile çıkacaksanız, olası kıskançlıklara hazırlıklı olun. Giydiğiniz bikini, etek ya da elbise kavga sebebi haline dönüşmesin. Eğer fazla dikkat çekici bir bikini giymek istiyorsanız, bunu o odada iken giymenizi tavsiye ediyoruz. Onunla birlikte havuz kenarında otururken, daha kapalı bir bikini tercih edebilirsiniz.

Çekmeköy Sosyete Pazarı Nerede?

  Hiç yorum yok
Çekmeköy merkezde yer alan ve İstanbul’un en güzel pazarlarından birisi olan Çekmeköy Sosyete Pazarı’na, kadıköy’den 14 ŞB ile, Üsküdar’dan ise 9ÜD ile ulaşabilirsiniz. Çekmeköy’de oturuyorsanız ise Şahinbey minibüsleri pazarın tam kapısından geçiyor. Çekmeköy’de cumartesi günleri kurulan sosyete pazarı, kıyafet ürünlerinden aksesuarlara, ayakkabılardan çantalara, ev ürünlerinden mutfak gereçlerine, tekstil ürünlerinden dekorasyon ürünlerine kadar birçok şeyi bulabileceğiniz bir pazar.
Mağazalardakilerin yarı fiyatına satılan birçok farklı markanın ürünlerini burada bulabilirsiniz. Özellikle sadece 5 TL’ye alabileceğiniz t-shirtler, gömlekler, bluzlar özellikle genç bayanlardan büyük rağbet görüyor. Elbiseler de aynı şekilde oldukça modaya uygun bir görünüm sergiliyor. 
Sadece giyim ürünleri değil, aynı zamanda kozmetik ürünler konusunda da oldukça başarılı bir pazar Çekmeköy Sosyete pazarı. Saatlerce kalıcı parfümleri de yine burada bulabilirsiniz. Yanınıza 100 TL aldığınızda buradan bir çok farklı giyim ürünü ve aksesuar alabilirsiniz. Çantalar ise 20 TL den başlıyor. En güzel ayakkabı modelleri de aynı şekilde 15 TL ile 35 TL arasında değişiklik gösteriyor. Aksesuarlarda da fiyatlar oldukça ekonomik, 1 TL’ye bile yüzük, küpe ya da kolyelerden satın alabilirsiniz.

Ortadan Kaybolan Erkekler

  Hiç yorum yok
Birkaç güzel buluşmadan sonra birden ortadan kaybolan erkeklerle karşılaşmışsınızdır. Karşılaşmadıysanız bile varlıklarından haberdar olmalısınız, çünkü aynı şeyler sizin de başınıza gelebilir. Sizinle güzel birkaç buluşma yaşadıktan sonra, birden ortadan kaybolan bu erkek modelleri, aradan birkaç hafta ya da birkaç ay geçtikten sonra, adeta bir hayalet gibi yeniden ortaya çıkarlar. Sanki hiç ortadan kaybolmamamışçasına birden bire size yeniden mesaj atarlar. Bu durumda ne yapacağınızı tahmin edememiş olmanız ise gayet normal.
Bu tip erkekler, kadınlar arasında gidip gelen, farklı çeşitler isteyen yani her zaman farklı seçenekleri olsun isteyen bir erkek modelidir. Bu adamlar bir kadına bağlanmak istemezler, çünkü her zaman sizden daha iyisinin çıkabileceği ihtimalini düşünürler. Ancak sizi de etrafınızdan tamamen uzaklaştırmak istemezler. Başka bir kadınla görüşmeye başlasalar bile, işlerin istedikleri gibi gitmeme ihtimaline karşı, sizi de ceplerinde tutarlar.
Bize sorarsanız, bu tip erkeklerin neslinin tükenmesi gerektiğini ve ona cevap vermeyi bırakmanızı tavsiye ediyoruz. Eğer onunla devam etmek istiyorsanız, üzülmemek için hayatındaki  kadınlardan birisi olmayı kabul etmeniz gerekir.

En Yeni Güzellik Önerileri

  Hiç yorum yok
Her kadın güzel ve bakımlı görünmek ister. Siz de, en yeni güzellik önerilerimize dikkat ederek, çok daha güzel ve bakımlı görünebilirsiniz. Işıltılı gözlere mi sahip olmak istiyorsunuz, o zaman gözpınarlarınıza dudak nemlendirici uygulayabilirsiniz. Bu işlem, çok daha canlı ve dinç görünmenizi sağlayacak.
Peki ya parlak ve canlı saçlar? Bunun için uzun bir süre uğraşmak istemiyor musunuz? O zaman gerçek saçlardan yapan perukları deneyin. Arada sırada, değişiklik olsun diye günlük hayatınızda peruk takmayı deneyebilirsiniz. Bu, kendinizi şımartmanızı sağlayacak. 
Güzel ve bakımlı olmak için, ihtiyacınız olan en önemli şeylerden biri feminen bir kokudur. Çiçek suyu, lavanta, vanilya, tarçın, ağaçkavunu gibi notalar içeren bir parfüm tercih edebilirsiniz. Ayrıca misk kokuları ile yaratılan sofistike kimlik, adeta kalp atışlarınız kadar unutulmaz bir izlenim yaratıyor.
İlk izlenimde en önemli şeylerden biri, beyaz dişlerdir. Plak oluşumunu engelleyerek dişlerin daha sağlıklı ve daha beyaz görünmesini istiyorsanız, o zaman diş macununuzun yanı sıra diş ipi ve gargara kullanmayı da ihmal etmeyin.

Sizden Hoşlandığını Nasıl Anlarsınız?

  Hiç yorum yok
Bir erkek ya da bir kadın, karşı cinsin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını mı merak ediyorsunuz, o zaman yazımızı okumaya devam edebilirsiniz… Size verdiği ipuçlarını takip ederek, sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamanız mümkün.
Siz yanındayken çeşitli sakarlıklar, saçmalamalar yapıyor mu? Araştırmalara göre, özellikle erkekler, yanında sevdiği ya da hoşlandığı bir kadın olduğunda, birçok sakarlık yapabiliyorlar. Kafedeyseniz elindeki içeceği masaya dökebilir, yoldayken sendeleyip düşebilir ya da daha birçok şey yapabilir.
Acaba benden hoşlanıyor mu? diyorsanız, o zaman hareketlerini gözlemleyin. Size kaçamak bakışlar atıyor ve gülümsüyor mu? O zaman muhtemelen sizden hoşlanıyordur. 7 saniyeden fazla size bakıyorsa, bu kesinlikle sizinle olmak istediğini gösterir. Tabi sizden nefret etmiyorsa. 
Erkekseniz ve bir kadının sizden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyorsanız, giydiklerinden bunu anlamanız mümkün. Sizinle buluşmaya geldiğinde kusursuz bir görünüm mü sergiliyor? Bu, baştan aşağı özen gösterdiğine işaret ediyor. Bir kadın da bu zahmete ancak hoşlandığı bir erkek için girecektir. Eğer sizden hoşlanıyorsa, kusursuz bir görünüm çizeceğinden emin olabilirsiniz.

Saçları Platin Renge Boyatmak

  Hiç yorum yok
Saç boyatmak, birçok kadın tarafından oldukça genç yaşlarda tercih edilir. Oysa saçlarda beyaz çıktıkça boyatmaya başlamak, daha uzun süre daha sağlıklı saçlara kavuşmanızı sağlar. Çünkü saç boyatmak, başlı başına saç tellerine ve saç sağlığına zarar veren bir işlemdir.
Saç boyaları, içerdikleri formülasyonlar ve maddeler ile saçta nem kaybına neden olur. Bir de bunun üstüne saçlara röfle yaptırmak, ya da daha fenası saçları platin renge boyatmak, içerdiği kimyasallar içe saçınıza çok daha fazla zarar vermenize neden olur. Peki, dayanamadınız ve saçlarınızı platin renge boyattınız. Peki, şimdi ne yapacaksınız?
Sarı saçlar için olan bir şampuan ve haftada bir kere yağ bazlı bir saç bakım kremi uygulamayı ihmal etmeyin. Bu, saç tellerinizin kaybettiği lipit eksikliğini giderecek. Eğer tam bir sarı saç tutkunuysanız balyaj yaptırmayı deneyin. Bu işlem kimyasal olarak saçlarınıza daha az zarar verecek. Ancak yine de saçlarınıza zarar vermenize neden olacak platin rengi gibi riskli renkler yerine, daha yumuşak tonları ya da saçlarınıza balyaj yapmayı tercih edebilirsiniz.

Beyin Kanaması Hakkında Bilgi

  Hiç yorum yok
Beyin kanamasının genel tanımı kafatasında bulunan damarların bütünlüğünü kaybetmesi sonucu beyinde kan birikmesidir. Ölümle sonuçlanabilecek çok çok tehlikeli bir hastalıktır beyin kanaması. Beyni besleyen ve iletimi sağlayan damarlar yırtılırsa ve kan da beyinin içine sızarsa, bu durum beyin dokusunda tahribe neden olur.

Bu kanamalar beyin dokusunun içinde olabileceği gibi beyin zarının üstünde ya da altında da olabilecek kanamalardır. Kanamanın nedeni ya da yeri beyin kanamasının isminin değişmesine neden olur. Farklı çeşitte kanamalar söz konusudur. Beyin kanaması kendiliğinden de meydana gelebilir, dışarıdan alınan darbeler ya da travmalardan kaynaklı da gerçekleşebilir. Ayrıca yaşlılıkta meydana gelen tansiyon yüksekliği de beyin kanamasına yol açan faktörlerden biridir.  Genç dönemde meydana gelen beyin kanamaları ise beyin damarlarında meydana gelen zayıflama sonucu oluşan balonlaşma ve bu balonlaşan kısmın yırtılması sonucu oluşur. Bu durumun adı da tıp dilinde anevrizmadır. Anevrizma için yaşlı olmaya gerek yoktur. Bu durum her yaşta insanların karşısına çıkabilecek tehlikeli bir durumdur.

Menenjitin Etkileri Nelerdir?

  Hiç yorum yok
Menenjit denen hastalık beyin zarının iltihaplanması durumudur. Menenjitin etkileri de türüne göre değişebilmektedir. Viral menenjit ve bakteriyel menenjit olmak üzere iki türlü menenjit hastalığı vardır.

Bunlardan viral menenjit olarak adlandırılan menenjit türü ağrı kesicilerle ve ateş düşürücü ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Herhangi bir kalıcı etkiye sahip değildir. Bulaşıcılığı azdır ve de bir iki hafta gibi bir sürede kendiliğinden geçebilmektedir. Aşısı da yayılmasını engelleyen bir diğer faktördür. Bir diğer menenjit türü olan bakteriyel menenjit ise acil müdahalenin şart olduğu bir hastalık türüdür. Bu menenjitin de tedavisi vardır ancak çocuklarda kalıcı hasarlara neden olabilir. . Her 10 çocuktan biri tedavi görse bile hayatını kaybeder ya da ilerde hafıza konusunda problemler yaşar. Ayrıca ilerde yaşadıkları en büyük sıkıntılardan biri de işitme konusunda olan rahatsızlıklardır. Küçükken menenjit hastalığı geçiren çocuklar ilerleyen yıllarda işitme zorlukları yaşayabilmektedir. Ayrıca çok nadiren de olsa ilerde duyma yetisini tamamen kaybeden çocuklar da vardır.

2013 Yurtkur yerleştirme sonuçları

  Hiç yorum yok
Yurt yerleştirme sonuçları açıklandı


Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından başlayan yurt tercihleri 12 Ağustos’ta sonra ermişti. 12 Ağustos tarihinden beri hangi yurtta kalacaklarını ya da kendilerine yurt çıkıp çıkmadığını merak eden öğrenciler sonuçlarınıöğrenebilir.
Sonuçlar için Tıklayınız

30 Ağustos 2013 Cuma

Meme Kanserine Karşı Korunun

  Hiç yorum yok
Erken teşhis hayat kurtarır. Bu nedenle, belirli bir yaşa geldikten sonra, düzenli aralıklarla göğüslerinizi kontrol etmeniz ve kitle fark etmeniz halinde hemen doktorunuza başvurmanız gerekiyor. Peki, göğüsteki bu kitleleri bulmak için en doğru yöntem hangisidir? Göğüs kitlelerini elinizle bastırarak da bulabilirsiniz tabi, ancak bunun için göğüs kitlesini tespit eden Mamotest Tespit Eldivenini tercih etmenizi tavsiye ediyoruz.
Memedeki kitlelerin %85′ine yakını, iyi ya da kötü huylu olsun, kadınlar tarafından bilinçli olarak ya da tesadüf sonucu fark edilmektedir. Kadınların daha bilinçli olduğu günümüzde, her kadın kendi kendine göğüs muayenesi yapmayı öğrenmelidir. Bu muayeneyi düzenli aralıklarla yapmayı da alışkanlık haline getirmelidir. Bu muayeneyi, adet döneminizin son günlerine doğru yapabilirsiniz. 
Sadece bir kez para verip satın aldıktan sonra, ömür boyu kullanabileceğiniz bir ürün olan Mamotest Göğüs Kitle Tespit Eldiveni, kadınların meme kanserine karşı erken teşhis koymalarını ve tedavi sürecinin çok daha başarılı sonuçlar vermesini sağlıyor. Aylık olarak uyguladığınızda günümüzde çok sık görünen ve ne kadar erken tedavi edilirse başarı oranı da bir o kadar artan göğüs kanserine karşı önlem oluyor.

Vücutta Şişkinlik Neden Olur?

  Hiç yorum yok
Sabah uyandığınızda yüzünüzde, ellerinizde ya da vücudunuzun herhangi bir yerinde anlam veremediğiniz ve olmaması gereken miktarda bir şişlik varsa, yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Bu tür şişlikler, muhtemelen alışkanlıklarınıza bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sizi rahatsız eden bu şişkinliklerden kurtulmak için, tavsiyelerimize kulak verin.
Karın Kaslarınızı Çalıştırın
Kaslarınızı sabah erken saatlerde çalışmanız, vücudunuzda biriken fazla ödem yani şişlikten kurtulmanızı sağlar. Bunun için de en ideal egzersiz hareketi mekik çekmektir. Bu sayede, kendinizi çok daha rahatlamış hissettiğinizi göreceksiniz.
Hareket Edin
Kadınların hemen hepsi, adet döneminde vücutlarında oluşan şişkinliklerden şikayet edip dururlar. Peki, vücutta meydana gelen bu şişkinlikler neden olur. Adet döneminizde bütün süreci yatakta ya da oturur pozisyonda geçirmekten vazgeçin. Yavaş yavaş yapacağınız bir yürüyüş, adet döneminizdeki karın ağrılarını azaltacaktır.
Başka Şeylerle Oyalanın
Kafanıza vücudunuzdaki şişkinlikleri takmak yerine, başka şeylerle vakit harcayın. Uzun zamandır ihmal ettiğiniz manikürü yapmanın tam zamanı. Bunu yaparken baharat kokulu bir parfüm sıkmayı da ihmal etmeyin. Böylece kendinizi çok daha rahatlamış hissedeceksiniz.

Burun Kanaması Neden Olur?

  Hiç yorum yok
Kaşıntıya neden olan alerji, enfeksiyon gibi nedenlerin yanı sıra, karaciğer hastalıkları, burun eğrilikleri ve bazı ilaçların kullanımı gibi pek çok nedenden dolayı burun kanamaları görülebilir. Kanamalarınız sık sık tekrarlanıyorsa, fenalaşma, sersemlik hissi, bayılma gibi durumlar varsa, çarpıntı veya nefes almada zorluk çekiliyorsa, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması gerekiyor demektir.
Günümüzde halk arasında her gün binlerce kişi burun kanaması ile karşılaşıyor. İlk defa başınıza gelen bir burun kanaması herhangi bir tehdit oluşturmaz. Bünyesi zayıf olan kişilerde, aşırı stres, yorgunluk, üzüntü gibi durumlarda burun kanaması görülebilir. Bu geçici bir durumdur. 
Burun kanamalarınızın sayısı sıklaşmaya başladıysa ve bu durum gözünüzü korkutmaya başladıysa, mutlaka uzman bir doktora başvurmanızda, ve kanamalarınızın nedenlerini araştırmanızda yarar var. Burun kanaması, kimi zaman bazı hastalıkların habercisi olabilir. Özellikle kan ile ilgili hastalıklara yakalanmış olup olmadığınızı öğrenmek için, sık sık burnunuz kanıyorsa, mutlaka doktorunuza görünmenizi tavsiye ediyoruz. Sık sık burnum kanıyor, endişelenmeli miyim? diyorsanız, bu endişeyi uzatmamak ve bir an önce gerçeği öğrenmek için bir doktordan randevu almalısınız.

Evliliklerin Sayısı Neden Azaldı?

  Hiç yorum yok
Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi’nin araştırmalarına göre, 1970 yılında yüzde 72 olan evlilik oranı 1990′lı yıllarda yüzde 62′ye, 2000′lerden itibaren ise yüzde 59′a kadar düştü. Peki, evliliklerin sayısı neden bu kadar azaldı?
Günümüzde evin reisi kavramı giderek kayboluyor. Bunun sebebi de sadece erkeklerin çalıştığı evliliklerin oranlarının yüzde 22′lere kadar azalmış olması. Kadının da iş hayatında olması, aile reisi kavramını çocukların gözünde ikiye bölüyor. Sadece kadının çalıştığı evlilikler gerçekleşmeye başladı. Bu da, evlilikte aile reisi kavramını yok eden durumlardan. Eşlerin her ikisinin de çalıştığı evliliklerin oranı ise yüzde 55′e yakın. 
Boşanmayla sonuçlanan ilk evlilikler, erkeklerde ortalama 7.8, kadınlarda 7,9 sene sürüyor. Boşanmayla sonuçlanan ikinci evlilikler erkeklerde ortalama 7.3, kadınlarda ise 6.8 yıl sürüyor. Diğer bir istatistiğe göre, boşanmaların yüzde 80′i tek taraflı. 1970′li yıllara göre boşanma oranları yüzde 40 oranında arttı. 2000 yılında boşanma davası açanların oranı erkeklerde 8.3, kadınlarda ise 10.2 .
55 yaşına kadar evlenmiş kişilerin oranı hem erkeklerde hem de kadınlarda yüzde 95 oranında. Bu da, henüz korkulacak durumun gerçekleşmediğini gösteriyor

İstanbul Ticaret Üniversitesi Lisansüstü Programları

  Hiç yorum yok
İstanbul’un en iyi ticaret üniversitesi olarak gösterilen İstanbul Ticaret Üniversitesi, kurulduğu 2001 yılından bu yana birçok öğrenciyi mezun etti. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimler ve Dış Ticaret Enstitüsü yüksek lisans programlarını yazımızın devamında bulabilirsiniz. Yüksek lisans öğrenim ücretleri ise şöyle;     
  • Ön Kayıt: 130 TL
  • Ders Başına öğretim ücreti: 1265 TL
  • Bitirme Projesi Ücreti : 1 ders ücreti
  • Yüksek Lisans Tez Ücreti: 2 ders ücreti
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Programları
  • İşletme
  • İşletme İngilizce
  • İktisat Türkçe
  • İktisat İngilizce
  • Uygulamalı Psikoloji
  • Özel Hukuk
  • Kamu Hukuku
  • Uluslararası Ticaret Hukuku ve Avrupa Birliği
  • Muhasebe ve Denetim
  • Uluslararası Bankacılık ve Finans
  • Uluslararası İlişkiler
  • Uluslararası İşletme
  • Gayrimenkul Yönetimi
  • Turizm İşletmeciliği
  • Medya ve İşletim Sistemleri
  • Halkla İlişkiler
  • Afrika Çalışmaları ve Uluslararası İlişkiler
  • İnsan Kaynakları Yöneticiliği
  • Sigorta ve Risk Yönetimi
  • Ulgulamalı Sosyoloji
  • Aile Danışmanlığı ve Eğitimi
Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Programları
  • İstatistik
  • Matematik
  • Endüstri Mühendisliği
  • Bilgisayar Mühendisliği
  • Mücevherat Mühendisliği
  • Mekatronik Mühendisliği
Diş Ticaret Enstitüsü Yüksek Lisans Programları
  • Uluslararası Ticaret
  • Uluslararası Finans İngilizce
  • Ticari Diplomasi Türkçe
  • Ticari Diplomasi İngilizce

Jennifer Carpenter Kimdir?

  Hiç yorum yok
Dexter dizisinde “Dexter” karakterinin kız kardeşini canlandıran Jennifer Carpenter, 7 Aralık 1979 doğumlu. Amerika’nın Kentucky eyaletinde dünyaya gelen güzel oyuncunun tam adı Jennifer Leann Carpenter. Dexter dizisini izleyenler Jennifer Carpenter’ın “Debra Morgan karakterini nasıl içten canlandırdığını iyi bilir. Onunla aynı seti paylaşanlar bu başarıyı, rolün de tam da içinde olmasına bağlıyor.
Sadece oyunculuğu ile değil, aynı zamanda güzelliği ile de dizinin dikkat çeken isimlerinden birisi olan Carpenter, kimi zaman rolüne kendini o kadar kaptırıyor ki, roldeki bu hallerinin gerçek karakterini yansıttığını düşünenler de oluyor. 
Bu yaşına gelene kadar dört kez maratona katılmış, sıkı bir koşucu olan Jennifer Carpenter, mükemmel fiziğini bu koşu ve spor merakına bağlıyor. Günün büyük bir kısmında setlerde olan güzel oyuncu, aralarda vakit buldukça spor yapıyor. Carpenter ile ilgili diğer bir ilginç bilgi ise, video paylaşım sitelerindeki videoları izleyerek bowling oynamayı öğrenmiş olması. Zamanla bu oyunda çok iyi bir duruma gelen güzel oyuncu, yarı finallere kadar yükseldiğini de dile getiriyor.

Biberin Faydaları Nelerdir?

  Hiç yorum yok
Yeşil biberin en önemli özelliklerinden biri vücudumuzu toksinlerden arındırmasıdır. Biberde fazlaca miktarda C, B1, P , K vitaminleri bulunur ve bu vitaminler damarları yumuşatır. Daha önce de belirttiğimiz gibi K vitamini de kanın pıhtılaşmasını sağlayıcı bir özelliğe sahiptir.

Biberin bir diğer özelliği ise kanserle savaşan bir yapıya sahip olmasıdır.Çünkü, biber antioksidan özelliğine sahiptir. Mesela yemeklerde yediğimiz biber hem midemize iyi gelir hem de gaza iyi gelir. Mide tembelliğinin düşmanıdır. Biberin bir başka özelliği iştah açıcı olması ve felç riskini azaltmasıdır. Normal biberlere ek olarak acı biberlerdeki lif oranı yüksektir. Ayrıca acı biber göz sağlığı için de önemlidir ve katarakta engel olur. Balgam söktürür ve ağrıları da hafifletir.
100 gram biberin besin değerleri şu şekildedir:
22 kalori
1,2 gr. protein
4,8 gr. karbonhidrat
0,2 gr. yağ
1.4 gr. lif
22 mgr. fosfor
9 mgr. kalsiyum
0,7 mgr. demir
13 mgr. sodyum
213 mgr. potasyum
0,08 mgr. B1 vitamini
0,08 mgr. B2 vitamini
0,5 mgr. B3 vitamini
0.26 mgr. B6 vitamini
9.8 mcgr. folik asit
128 mgr. C vitamini
0,7 mgr. E vitamini

Öksürük Nasıl Geçer?

  Hiç yorum yok
Sigara kullanan kişilerin özellikle sahip oldukları bir rahatsızlık olan öksürük aynı zamanda kirli hava gibi nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Bu öküsüklerin tedavisinde bitki çaylarının büyük önemi vardır. Ayrıca bu bitkisel yöntemler sinüzit, faranjit gibi hastalıkların tedavisinde de ek olarak kullanılabilmektedir.

Ama öksürük tedavisinde en önemli yere sahip olan sebze tabi ki limondur. Limonun bu tedavideki yeri büyüktür. İki çay kaşığı rendelenmiş limon kabuğunu alırız ve bir çay kaşığı adaçayı ve kekikle karıştırarak kaynatırız. 15 dakika kaynar suda bekledikten sonra karşıma yarım limonun suyunu ve bir kaşık balı katarız ve günde üç dört defa içmeye özen gösteririz. Kısa zamanda önemli faydalarını göreceğimiz bir karışımdır bu. Ayrıca bu karışım bronşit tedavisine destek olarak da kullanılabilmektedir.
Bunun yanı sıra alınmış ısırgan otu yapraklarını bir fincanla kaynatıp yumuşatmak ve ılık olarak içmek de faydalı olur ve kısa zamanda etkisini gösterir.

Kara Kedi Neden Uğursuzdur?

  Hiç yorum yok
Kedi görünce saç çekmek ya da garip tavırlara bürünmek sanırım toplum olarak edindiğimiz alışkanlıklardan biri olsa gerek. Ama bunu neden yaptığımızı, böyle bir şeyin neden yapıldığını düşündünüz mi hiç? Bu alışkanlık çooook eski zamanlardan gelen ve eski bir gelenek olan davranışlardan kaynaklıdır.

Milattan önce 3.000 yılında Mısırlılar garip bir şekilde kedileri kutsal bir hayvan olarak görmeye başladılar. Kedileri kutsal birer hayvan olarak kabul eden Mısırlıların bu hareketi yapmak için geçerli olan sebepleri ise kedilerin yüksek bir yerden düştüğünde de yollarına devam edebiliyor olmalarıydı. Bu olay Mısır halkını şok etmiş ve derinden etkilemişti. Kedileri ölümlerinden sonra mumyalıyor ve onların kutsal varlıklar olduklarına inanıyorlardır. Ama Mısır halkının aksine Avrupa’da bu durum farklıydı. Onlara göre kediler nankördü ve bu durum yakılmaları için yeterliydi. İngiltere ve Fransa’da kara kediler birer uğursuzluk sembolü olarak görülmüşler ve bu da tüm dünyaya buradan yayılmıştır.

Zayıflama Hapları Fayda Eder Mi?

  Hiç yorum yok
Günümüzde zayıflamak isteyenlerin başvurduğu iki yol var. Bunlardan birisi ki genel olarak tercih edileni diyet yapmak. Ancak bir diğer olan zayıflama haplarına ise ne kadar güvenebiliriz burası tartışılır. Zayıflamak için hap almak, ilaç kullanmak kilo vermek isteyen herkesin kullanabileceği yöntemler değildir.

Fazla kilosu olmayan normal olan kişilerin bu hapları kullanması, bu kişilerin büyük sağlık problemleri yaşamalarına neden olur. Ciddi sağlık problemleri bu kişileri ciddi anlamda rahatsız edebilir. Bitkisel zayıflama hapları mevcuttur. Bu haplar vücudun yağ depolamasını engeller. Eğer düzenli ve doğru kullanılırsa bu hapların faydalı olacağı söylenebilir. Ama ne olursa olsun kişiler hangi hapı nasıl kullanacaklarına kendileri karar vermemelidir. Son karar merci her zaman için doktorlar olmalıdır... Arkadaş tavsiyesiyle ya da duyumlarla ilaçlara başlamak çok yanlıştır. Kontrolsüz kilo vermek ani ve aşırı kilo kazanmaya neden olabilir. İleride sıkıntılar yaratabilir. Ne olursa olsun her koşul ve şart altında bir beslenme uzmanıyla görüşmeli ve hap kullanımı ciddi ölçüde problemleri olan kişilerce tercih edilmelidir.
 

K Vitamini ve Özellikleri

  Hiç yorum yok
Bağırsakta bulunan bazı bakterilerin ürettiği ve ışığa karşı hassas olduğu kadar dayanıklı da olan bir vitamindir K vitamini. Bağırsaklar ağır bir zarar görmezse bu vitaminin üretimi devam eder ve vücut da bu vitamini depolamaya devam eder.

Suda çözünemeyen bu vitaminin bir diğer özelliği ise yağda eriyebiliyor olmasıdır. K vitamini kanımızın pıhtılaşmasını sağlar ve eğer pıhtılaşma konusunda sağlık sorunları yaşıyorsak bunlar K vitamini eksikliğinden kaynaklanır. K vitamini eksik olan kişiler hem idrar yollarından problemler yaşarlar hem de sindirim sistemi, akciğer gibi bölgelerde problemler yaşarlar. Derilerinde de kanamalar meydana gelebilmektedir. Ayrıca K vitaminin eksikliğinde burun kanamalarına da rastlanmıştır.
Yeni doğan bebeklerdeki sarılık hastalıkları vs. de K vitamini eksikliğinden kaynaklanan durumlardır.  K vitaminin fazlalığı da hem kanda hem damarlar da hem de karaciğerde sağlık sorunlarına sebep olur. Ama bu çok çok nadiren görülen bir durumdur. K vitamini en çok brüksel lahanası, yeşil domates, fasulye, kabak ve bezelye gibi yiyeceklerde bulunur.
  

B12 Vitaminin Faydaları Nelerdir?

  Hiç yorum yok
B12 vtamini vücudumuz için gerçekten önemli olan bir vitamin çeşididir. Suda erir ve karaciğerde depolanma özelliğine sahiptir. Genel oalrak et ve süt ürünlerinden bulunur ve bu vitamin konusunda eksik kaldığımız zaman çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilir. Karaciğerde depolanan B12 miktarı normal bir insan için 5 yıl yeterli olabilir ancak B12 konusunda eksik kalındığı anda da rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

Peki B12 vitaminin faydaları nelerdir? Öncelikle B12 vitamini kalp sağlığı için iyidir. Vücudumuzda ortaya çıkabilecek olan kansızlığı önler. Sinir sistemimize olumlu etkileri vardır.. Hafızamızı güçlendirir ve konsantrasyon bozuklarımızı da giderir. Ayrıca B12 vitaminini tam alırsak ilerde yaşanabilecek el – ayak uyuşması, kilo kaybı, saç dökülmesi ve sinirsel bozuklukların da önüne geçebiliriz. B12 eksikliği genelde yaşlı olan kişilerde ve vejetaryenlerde görülür. B12 vitaminini bol miktarda almak için yumurta, süt, yoğurt gibi yiyecekleri tüketmeli ve özellikle sığır etini fazlaca tüketmeliyiz. Bitkisel besinlerle B12 takviyesi yapılamaz. Doktor tavsiyesiyle ilaçlar kullanılmalıdır. Doğru olan da budur.

Cezmi Yurtsever Kimdir? Cezmi Yurtsever Hakkında Bilgi

  Hiç yorum yok
Cezmi Yurtsever kim,
Cezmi Yurtsever nereli,
Cezmi Yurtsever kaç yaşında,

Bu yazımızda Cezmi Yurtsever hayatı hakkında bilgiler derledik siz kullanıcılarımız için. Cezmi Yurtsever kimdir, biyografisi, kaç yaşında ve nerelidir?
Cezmi Yurtsever, 1956 yılında Osmaniye’nin Kadirli İlçesinde dünyaya geldi.
İlk-Orta ve Lise eğitimini Kadirli ilçesinde aldı. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünü bitirdi. Tarih öğretmenliği yaptı ve 2006 yılında Adana Fen Lisesi’nden emekli oldu.
Kadirli Tarihi kitabını 1981 yılında yayınladı. Osmanlı Arşivinde buluduğu Çukurova Tarihi ile ilgili belgeleri kaynak olarak kullanarak Ermeni terör hareketlerinin merkezi olan Beyrut Kilikya Kilisesi’nin tarihi geçmişi ile ilgili kitabını yayınladı. Adana Valiliği ile işbirliği yaparak Tarihi belgelendirme çalışmaları kapsamında milli mücadeleye katılmış insanlar ile röportajlar yaptı. Yeşiloba Şehitliği, Haçin-Kalekilise, Zeytunlu’nun 311 mirası kitapları devlet desteği ile yayınlandı.

TRT’nin belgesel filmlerinde tarih danışmanı olarak görev aldı. 2001 yılında Adana Adliyesinde Lübnan uyruklu Ermeni asıllı Kevork Haceryan adındaki şahsın açtığı Tapu tespit davasını çok kısa sürede kazanması olayına itiraz etti. Yargı kararı veren mercileri eleştirdi. Saldırılara uğradı, hakkında davalar açıldı. Ve tazminat cezasına çarptırıldı.Çukurova Tarihi, Türk-Ermeni tarihi ilişkileri , Türkmenler konularını esas alan 50 kitap yayınladı. Adana’nın yerel televizyon ve gazetelerinde tarih sohbetleri ve tarih yazıları yayınlanmaktadır. Tarihçi Yurtsever, dünya görüşünü “Tarih ve toprak ses verir, hayaller ve duygular gerçekleri yansıtır” sözleriyle ifade eder.

Kerevizin Faydaları Nelerdir?

  Hiç yorum yok
Kerevizin Faydaları,
Kerevizin Yararları,
Kerevizin Faydası Nelerdir,
Kereviz gibi bir nimete birçok insan burun kıvırır. Oysa kerevezin pek çok yararı var..
Yaprakları, kökü ve tohumu kullanılan kerevizin içinde bakın neler var: C, E, A, B1, B2, B3, B6, folik asit, potasyum, glikoz ve azotlu maddeler.
İlk önce tohumlarından başlayalım. Kerevizin tohumlarını kaynatın, balla karıştırınca macun haline gelecektir. Elde edeceğiniz bu macun müzmin baş ağrılarında, mide rahatsızlıklarında, sindirim problemi olanlarda, mesane yollarını temizleyici özelliğe sahiptir.
Kereviz vücudumuzda şeker, tansiyon, guatrda ayarlama yapar, böbrek üstü bezlerimizi çalıştırır. Karaciğer için çok etkilidir, karaciğer şişliğini giderip yorgunluk yapan maddelerden temizler. http://www.anneportal.com/gebelik-testleri-2 Safrayı normale sokar. İlaçların yan tesirlerini giderir. İştahı olmayan çocuklar, yaşlılar ve nekahet dönemindeki hastalar için etkili bir iştah açıcıdır.
Kereviz ve romatizma karşı karşıya
Bu karşılaşmayı daima kereviz kazanır. Kerevizi kaynatıp bol su ilave ederek içmelisiniz. Bu arada kereviz pişince sahip olduğu değerler azalır, bunu unutmayın. Bu yüzden kerevizi mümkün olduğu kadar çiğ yemeye çalışmalısınız. Ayrıca eczacılıkta gelinen nokta açısından söyleyecek olursak sarımsak ve kuşburnu tabletleri gibi kereviz tabletleri de hazır olarak satılmaktadır. Kereviz tohumları romatizma tedavisine destek olarak kullanılır. İltihap giderici ve ağrı kesici özelliği nedeniyle romatizmada kullanıldığı gibi bünyeden toksinlerin atılmasına da yardımcı olur. İdrar söktürücü tesiri nedeniyle de artrit ve gut tedavisine destek olarak kullanılmaktadır.
Kerevizin tansiyonu düşürdüğü ve anksiyete ve ruhsal gerilimi azalttığı da düşünülmektedir. Kimi bilimsel çalışmalar kereviz uçucu yağında bulunan pitalit bileşiklerinin spazmı çözdüğünü ve teskin edici etkisinin olduğunu ortaya koymuştur.
Kan şekerini düşüren, kas spazmı, hıçkırık ve ağız kokusunun tedavisinde de kullanılan kereviz öksürük, bronşit, astımın tedavisinde de destek olarak kullanılmaktadır.
Zayıflama rejimine başlayanlar kerevizin şişmanlığı önleyici özelliğinden yararlanmalıdırlar. Maydanozun yakın akrabası olan kereviz aynı zamanda cildinizi güzelleştirir. Ağrı kesici özelliği de olan kereviz, kas ağrıları ile bağırsak sancılarını giderir.
Tohumu nasıl kullanılır?
 1 çay kaşığı kuru kereviz tohumunu 1 su bardağı kaynar suyun içinde 10 dakika kadar bekletip süzün. Günde üç bardak balla tatlandırıp içebilirsiniz.
Kimler yememeli?
Kereviz tohumları rahmi uyardığı için hamile hanımlara tavsiye edilmez. Bununla birlikte akut böbrek rahatsızlığı olan ve alerjik bünyeli kişilere de tavsiye edilmez.

Corona Virüsü Nedir? Nasıl Bulaşır Belirtileri Nelerdir?

  Hiç yorum yok
Corona Virüsü Hakkında Bilgi,
Corona Virüsü Nasıl Bulaşır,
Corona Virüsü Belirtileri Nelerdir?,

İnsan sağlığını büyük riskte tehdit eden Corona Virüsü, Dünya Sağlık örgütünü ayağa kaldırdı. Ölüm riski taşıyan bu virüs hakkında detaylı bilgiler paylaşmak istedik siz değerli kullanıcılarımızla.
Çok bulaşıcı bir hastalıktır. Yeni doğan yavrular hastalığa karşı büyümüş olanlara göre daha dirençsiz oldukları için aşılama çok önemlidir.

Corona Virüsü Nedir? Nasıl Bulaşır Belirtileri Nelerdir?

Corona Virüsü’nün Etkeni Nedir?
Hastalığın sebebi RNA virüsüdür. Köpeklerin mide ve bağırsak mukozalarında ciddi iltihaplanmalara sebep olur. Virüs dış ortama çok dayanıklıdır. Bu yüzden kış aylarında bile bulaşıcı özelliğini sürdürebilir. Bir çok dezenfektan ile elimine edilebilir.
Corona Virüsü Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Çok bulaşıcıdır ve dışkıyla çevreye yayılır. Yeni doğan yavrular hastalığa karşı büyümüş olan yavrulara göre daha dirençsizdir. Stres ve var olan başka hastalıklar hastalığa yakalanma riskini artırır.
Corona Virüsü Nasıl Gelişir?
Virüs vücuda girdikten sonra ince bağırsak mukozasında gelişimini tamamlar ve epitel hücre stoplazmasında hızla —cög—almaya başlar. Camphylobacter ve salmonella gibi bakteriler var olan enfeksiyonun şiddetini artırır.
Corona Virüsü Belirtileri Nelerdir?
Hastalık bazen belirsiz, bazen de şiddetli gastroenteritis olarak ortaya çıkar. Hastalığı gastroenteritisin diğer nedenlerinden ayırmak güçtür. Bu yüzden dikkatli olunmalıdır. Depresyon, kilo kaybı, ciddi uyku hali, pis kokulu sarı turuncu arası ishal, kusmayla beraber başlar ve zaman zaman kanlı olabilir.
Önlem olarak 3-4 hafta aralıklarla 2 aşılama yapılmalı ve her yıl düzenli olarak tekrarlanmalıdır.
Gastroenteritis çok şiddetli ise ve hasta aşırı zayıflamışşa ölüm olabilir. Ancak iyi bir bakımla ve dikkatli bir tedavi ile hastalık 10-12 gün içinde düzelir.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Dünyanın En İyi 10 Kalecisi 2012

  Hiç yorum yok

Dünyanın En İyi Kalecileri
En iyi Kaleciler
Top 10 Dünyanın En İyi Kalecileri
Listenin ilk sırasında Real Madrid kalecisi Iker Casillas‘a yer verilirken, 2. sıra ise Julio César Soãres Espíndola verildi. Üçüncü sıradaki isim ise Chelsea’lı Petr Cech oldu.
[reklam]
1 - Iker Casillas 
2 - Julio César Soãres Espíndola  
3 - Petr Čech  
4 - Manuel Neuer  
5 - Maarten Stekelenburg  
6 - Víctor Valdés 
7 - Fernando Néstor Muslera 
8 - Edwin van der Sar 
9 - Gianluigi Buffon
10 - Timothy Matthew Howard 

dünyanın en iyi kalecileri, dünyanın en iyi kalecisi, top 10 dünyanın kalecileri, en iyi kaleci kim?, en iyi kaleciler

Erdinç Bekiroğlu Kim? Erdinç Bekiroğlu Kaç Yaşında

  Hiç yorum yok
Erdinç Bekiroğlu kimdir,
Erdinç Bekiroğlu nereli,
Erdinç Bekiroğlu resimleri fotoğrafları,
Bu yazımızda Kavak Yelleri dizisinin başarılı oyuncusu Hazal Kaya ile dünya evibe giren Erdinç Bekiroğlu hayatı hakkında bilgiler derleyip sitemize ekledik. Bu sayfadan Erdinç Bekiroğlu ile ilgili bütün bilgilere ve resimlerine ulaşabilirsiniz. Erdinç Bekiroğlu kimdir, biyografisi, boyu kaç, kaç yaşında ve nerelidir?
Erdinç Bekiroğlu hakkında internette pek bir bilgi bulunmamaktadır. Kendisi pilates hocası ve oyuncu Hazal Kaya’nın eşidir.
Erdinç Bekiroğlu Resimleri;



2012-2013 Beşiktaş Sevemez Kimse Seni Benim Seni Sevdiğim Kadar

  Hiç yorum yok
Sevemez Kimse Seni Benim Seni Sevdiğim Kadar BJK,
2012-2013 Beşiktaş Şarkıları,
Beşiktaş Tezahüratları 2012-2013,

Türkiye’nin en iyi taraftarlarına sahip olan kulüplerden biri de Beşiktaştır. Hele Çarşı gurubu Türkiye’nin bizce(trwikipedia.com) en iyi taraftar grubudur.
Bu yazımızda 2012-2013 Beşiktaş taraftarlarının Karabükspor maçında takımları için söyledikleri Sevemez Kimse Seni Benim Seni Sevdiğim Kadar tezahüratının sözlerini paylaşacağız.

Sevemez Kimse Seni Benim Seni Sevdiğim Kadar;
  • Sevemez kimse seni, benim sevdiğim kadar.
  • Beşiktaş sen olmasan, yaşamak neye yarar.
  • Her an seni düşünür, her an seni yaşarım.
  • Seni sevmekten değil, kaybetmekten korkarım.

İbrahim Güçlü Kimdir?

  Hiç yorum yok
İbrahim Güçlü kim,
İbrahim Güçlü nereli,
İbrahim Güçlü kaç yaşında,
Bu yazımızda İbrahim Güçlü hayatı hakkında bilgiler derledik siz kullanıcılarımız için. İbrahim Güçlü kimdir, biyografisi, kaç yaşında ve nerelidir?
1949 yılında Ankara Şerefli Koçhisar Hecîyan (K. Damlacık) köyünde, orta zenginlikte bir köylü ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldim. Benim dünyaya geldiğim köy, Orta Anadolu Bölgesinde olmasına rağmen, bir Kürt köyü. Bizim ailemiz, ayrıca binlerce Kürt ailesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, başkaldırılar, olağan nüfus hareketi sonucu Orta Anadolu’ya gelip yerleşmişler.
Bizim köyümüz Ankara’ya 130 Km. yakınlıkta olduğu halde, köyümüzde okul yoktu. Bundan dolayı, 1956 yılında Şerefli Koçhisar Cumhuriyet İlkokulunda okula başladım. İlkokulu beş yılda bitirdim. Ortaokulu da 3 yıl da Şerefli Koçhisar’da bitirdim. Ortaokul sıralarında sosyalist dünya görüşü ile tanıştım. Sosyalist dünya görüşünün ve Türkiye’de sosyalist düzenin/iktidarın, “Kürt sorununu” ve yoksulluk sorununu çözeceğine inandım. Türkiye İşçi Partisi (TİP) ateşli sempatizanı/taraftarı oldum.
1963 yılında Ortaokulu bitirdim, Ankara’da Yıldırım Beyazıt Lisesi’nde eğitim-öğretim hayatıma devam ettim. 1967 yılında liseyi bitirdim.

Aynı yıl (1967), Ankara Hukuk Fakültesi kazandım ve fakülteye kaydımı yaptırdım. Hukuk Fakültesi’ne kaydımı yaptırdıktan kısa bir süre sonra TİP Çankaya İlçesine üye olarak müracaat ettim ve TİP üyesi oldum. Aynı zaman da gençlik örgütü konumunda bulunan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF)’un da üyesi oldum. Bunun yanında, Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Koruma Örgütü’nü bir grup arkadaşımla kurduk. Derneğin kurucu dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım.
FKF üyeliğim, 1969 yılına kadar devam etti. 1969 yılında Ankara Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) kurucu üyesi oldum. Ankara DDKO’nun kuruluşundan kısa bir süre önce, FKF üyeliğim son buldu.
DDKO, Türkiye’de Kürt öğrenci ve aydınlarının kurduğu ilk legal ve açık örgütlenmeydi. Kürtlerin ulusal, kültürel, sosyal, dilsel, demokratik hak ve özgürlüklerini savunan bir örgüttü. Bundan dolayı, kısa bir süre içinde faaliyetlerinin engellenmesi yoluna gidildi. Eylül 1970’de DDKO’ya karşı genel bir gözaltı ve tutuklama operasyonu gerçekleşti. Ben de gözaltına alındıktan sonra, Ankara Nöbetçi Mahkemesi tarafından tutuklandım. Ankara Ulucanlar Kapalı Cezaevine gönderildim.
Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde, ben ve arkadaşlarım (Mümtaz Kotan, Sabri Çepik, Nezir Şemmikanlı, Dr. Tarık Ziya Ekinci, Yazar-Müftü M. Emin Bozarslan, Canip Yıldırım, Musa Anter) hakkında, TCK’nın 141-142.maddelerinden dolayı dava açıldı. Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde 12 Mart 1971 Askeri Muhtırasına/Darbesine kadar tutuklu yargılandım.
Haziran 1971 yılında tutuklu olduğum zaman, Diyarbakır –Siirt İlleri Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılanmak üzere Diyarbakır Askeri Ceza evine gönderildim.
Diyarbakır-Siirt İlleri Sıkı Yönetim Mahkemesinde uzun bir yargılama sonucu, 16 yıl ağır ceza, 5 yıl 6 ay Gelibolu’ya sürgün cezasına çarptırıldım. 13 Temmuz 1974 yılında, Anayasa Mahkemesi’nin Genel Af Yasası’nı eşitlik açısından belirli bir uyuma getirdikten sonra, tahliye oldum.
Cezaevindeki tahliyemden sonra Diyarbakır’ın Ergani İlçesine yerleştim. Eşim Ergani’de avukatlık yapıyordu. Ben de tutuklandığım zaman Ankara Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisiydim. 1976 yılında Hukuk Fakültesini bitirdim. Stajdan sonra Ergani ve Diyarbakır’da avukatlığa başladım. Ama avukatlık mesleğini profesyonelce sürdürmedim.
Cezaevinden çıktıktan sonra, Kürt ulusal hareketinin geliştirilmesi, Kürt kültürünün ve tarihinin araştırılması, Kürt gençliğinin örgütlenmesi için bir grup aydın arkadaşımla Rızgarî Dergisi’ni çıkardık ve Komal Yayınevini kurduk. Devrimci Demokratik Kültür Derneği’nin ve Anti-Sömürgeci Kültür Derneği’nin kurulmasına öncülük edenlerden biri oldum. Rizgarî’deki ayrılıklardan sonra Ala Rizgarî olarak siyasi, örgütsel, entelektüel faaliyetlerimi, bir yönetici olarak yürüttüm. Daha sonraki yıllarda da, Yekîtiya Sosyalîst, Platforma Yekîtita Ala Rizgarî, HEVGIRTIN-KDP çerçevesinde siyasi ve örgütsel çalışmalarımı yürüttüm.
1978 yılının aralık ayından itibaren hakkında tutuklama kararı çıktı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ne kadar illegal bir şekilde siyasi, örgütsel, entellektüel faaliyetlerimi sürdürmek zorunda kaldım.
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra ilk sırada vatandaşlıktan atılan biri oldum.
1980 yılının sonlarında kaçak yoldan Suriye’ye geçtim. 7 yıl boyunca Suriye, Irak, İran Kürdistan Bölgelerinde kaldım. 1987 yılında İsveç’e iltica ettim. İsveç vatandaşı oldum. İsveç’te sosyal, siyasal, entelektüel, örgütsel yaşamımı 1998 yılının 26 Nisan’ına kadar devam ettirdim. İsveç’te bulunduğum zaman, Kürt hareketinin açık örgütlenme ve mücadele biçimini benimsemesi gerektiğini savundum. Türkiye’ye gelmeden önce Demokratik Kitle Partisi’nin (DKP) kuruluşuna, program ve tüzük yazımına fiilen katkı yaparak, siyasi kararların oluşmasına önermede bulunarak, katkıda bulundum. Demokratik Kitle Partisi, Şerafettin Elçi’nin genel başkanlığını yaptığı Kürtlerin kurduğu ilk liberal parti idi.
26 Nisan 1998 yılında Kürt millet sorununun çözümüne katkıda bulunmak üzere Türkiye’ye döndüm. DKP’de çalışmalarımı sürdürdüm.
DKP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra, yeni bir partinin kuruluşu için çalışmaları başlattık. Uzun bir dönem Türkiye ve Kürdistan’da yaptığımız toplantılar ve alan çalışmaları sonucunda, Hak ve Özgürlükler Partisi’ni (HAK-PAR) Şubat 2002 yılında kurduk.
Türkiye’ye dönüşümden sonra, HAK-PAR’ın kuruluşundan 20 gün önce, HEVGIRTIN-Kürdistan Demokrat Partisi’nden dolayı gözaltına alındım.
HAK-PAR, istediğim mecrada yürümediği için, bir grup arkadaşımla “Kürt” ismiyle Ankara ve Diyarbakır’da derneklerini, Kürt Ulusal Birlik Hareketi’ni (TEVKURD’ı) kurduk. Bu dernekler ve TEVKURD vasıtasıyla, Kürtlerin ulusal hakları açısından önemli projeler gerçekleştirdik.
Ortadoğu ve Avrupa’da bulunduğum zaman Türkiye’de sömürgeci-sömürge ilişkileri, 12 Eylül Askeri Diktatörlüğü ve Anayasası, Irak Kürdistan’ındaki Otonomi, Iran Kürdistan Hareketi, Suriye Kürdistan’ı Hareketi, Sosyalizmin yeni yorumu, Kürt Örgütlenmesi üzerine broşürler yazdım. Bu broşürlerimin çoğu Selim Keya imzasıyla yazıldı.
Yurtdışında bulunduğum zaman Yekîtiya Sosyalîst, Rojev ve İnisiyatif Dergilerine yöneticilik ve yazarlık yaptım. İsveç’te Kürdistan Dernekleri Federasyonu’nun Dergisi Berbang’de redeksiyon üyeliği ve yazarlık, HEVGIRTIN, Rastiya Kurdistanê, İstanbul’da yayınlanan HEVDEM Dergisi’nde İbrahim GÜÇLÜ, Selim Keya, Mürsel Nemir imzalarıyla yazılar yazdım. Yazılarım, Kürtçe ve Türkçe olarak yayınlandı.
Türkiye’ye dönüşümden sonra WAR, BÎR Dergilerinde, Nefel, NET-KURD, HEMDEM, Rizgarî, Gelawej, NETEWE, HABER-Diyarbakır, Medya İRONİK, SERWEXT, LİBERAL PLATFORM, ARGUN, Peyama Azadî, Kürdistan Post internet gazetelerinde Kürtçe ve Türkçe yazılar yazdım.
Günümüzde de Rizgarî, Gelawej, NET-KURD, Medya İronik, Netewe internet gazetelerinde Kürtçe ve Türkçe yazılar yazıyorum. Ayrıca, birçok internet gazetesinde de yazılarım yayınlanıyor. KURD-İNFO, Kurdistan-NEWS, NAVKURD, ROJAKURD, ROJEVAKURD, PWD NERÎN, NEWROZ, bunların belli başlıları.
Zaman-zaman de Kürdistan Federe Bölgesi’ndeki gazete ve dergilere Kürtçe yazılar yazıyorum.
Türk basınında değişik konularla ilgili çıkan röportajlarım var.
2001 yılında Adana’da basın toplantısında Ermeni Sorunu ile ilgili yaptığım açıklamalardan dolayı, Ermeni Ayrılıkçısı olarak yargılandım, 1 yıllık cezaya çarptırıldım. Cezam Yargıtay’da onaylandı. 33 sene sonra tekrardan Ankara Ulucanlar Kapalı Cezaevinin sakini oldum.
2006 yılında Türkiye’nin Kürdistan Federe Bölgesinde yaptığı askeri operasyonu protesto etmek için Diyarbakır’dan Habur’a kadar yürüyüş tertipledim. Bu yürüyüşten dolayı tutuklandım, yargılandım, 1,5 yıl cezaya çarptırıldım. Bu cezam Yargıtay aşamasındadır.
2003 yılından günümüze kadar, yazdığım yazılar, dergi ve gazetelerdeki röportajlarım, televizyon programındaki konuşmalarım, parti faaliyetlerim dolayı onlarca davadan yargılandım. Bu yargılanmalar sonucu 8,5 yıllık hapis cezam ve yüksek miktarda para cezam, halen Yargıtay safhasındadır.
Ben bir siyasi yazarım. Bugüne dek Dünya, Ortadoğu, Kürdistan’la ilgili yüzlerce makale yazdım. Bunun yanında, kadın sorunu ile ilgili olarak da yazılar yazdım.

French Nasıl Yapılır?

  Hiç yorum yok
Bayanların en sevdiği tırnak modellerinin başında, french yapılmış tırnaklar geliyor. Manikür yapıldıktan sonra genellikle hanımlar, tırnaklarına french yaptırmayı tercih ediyor. Sade ama bir o kadar da çekici bir görünüm sağlayan french, hem kuaförde hem de evde yapabileceğiniz bir model. Peki, french nasıl yapılır?
French yapmak için rakı beyazı, süt beyazı ve şeffaf ojeye ihtiyacınız olacak. Tırnaklarınızın kenarlarındaki etleri temizledikten, tırnaklarınızı kestikten ve törpü yardımı ile şekil verdikten sonra, artık french yapmaya hazırsınız. İlk olarak süt beyazı renkte oje ile tırnak uçlarınıza süt beyazı ince birer şerit çekin. Şeritlerin düz ve doğru bir şekilde çekildiğinden emin olduktan sonra, tırnaklarınızın tamamına rakı beyazı oje uygulayın. 
Her iki ojenin de kurumasını bekledikten sonra şeffaf bir oje yardımı ile frenchli tırnaklarınızın üzerine bir kat daha oje uygulayın. Bu şeffaf oje, hem tırnaklarınızın kalıcılığını arttıracak, hem de tırnaklarınıza daha parlak bir görünüm sağlayacak. Frenchli tırnakları hem günlük hayatta hem de gece davetlerinde tercih edebilirsiniz.

Lahana Çorbası ile Zayıflanır Mı?

  Hiç yorum yok
Bitki ve sebzeler dünyasının faydaları saymakla bitmez. Ancak içlerinde öyle bir sebze var ki, hem yağ yakımını hızlandırıyor hem de vücuttaki zararlı toksinlerin çok daha kolay atılmasını sağlıyor. Lahana’dan bahsediyorum. Türk mutfağında da severek tüketilen bir sebze olan lahana, çorba olarak içildiğinde kilo vermenize de ciddi bir destek sağlar. Aynı zamanda da vücuttan ödem atılmasını sağlar. Peki, lahana çorbası nasıl yapılır?
Lahana çorbası için orta boy bir lahanaya, 1 yemek kaşığı sıvı yağa, 1 çay kaşığı tuza, 1 çay kaşığı pul bibere ve 1 orta boy soğana ihtiyacınız olacak. İlk olarak soğanları ince ince doğrayıp tencereye atın. Soğanlar pembeleştikten sonra içerisine lahanaları da ekleyip biraz daha kavurmaya devam edin. Sonra su, tuz, yağ ve pul biberi de ekleyip tencerenin altını kısın. Orta ateşte 25 dakika pişirmeniz yeterli olacaktır. 
Bu çorbayı her gün, acıktıkça içebilirsiniz. Gün boyu lahana çorbası içerek, 1 haftada 2-3 kilo verebilirsiniz. Tabi yanında kahvaltı ve öğle yemeğinizi de yemeyi unutmayın. Akşam yemeğinde ise sadece lahana çorbası içmeniz tavsiye edilmektedir.

Saçlara Nasıl Fön Çekilir?

  Hiç yorum yok
Kadın olmanın ilk kurallarından biri, bakımlı ve güzel görünmektir. Bakımlı ve güzel görünmek ise saç ve kıyafetlerden başlar. Bunun için pahalı kıyafetler giymeniz ya da saçlarınızı yaptırmak için kuaföre gitmeniz de gerekmiyor. Evinizde kendi başınızda da çok güzel ve bakımlı saçlara sahip olabilirsiniz. Günlük hayatta en çok tercih edilen saç modellerinden birisi olan fön, saçlara da bakımlı ve parlak bir görünüm kazandırır. Peki, evde nasıl fön çekilir? 
Evde fön çekmek istiyorsanız, saç kurutma makinesine ve saç fırçasına ihtiyacınız olacak. İlk olarak saçlarınızı tutamlara ayırın ve her bir tutama aynı işlemi uygulamak üzere dediklerimizi adım adım uygulayın.
  • Saç tutamının dibine saç fırçasını koyun ve saç kurutma makinesinden çıkan sıcak havalarla birlikte fırçayı yavaş yavaş aşağı doğru indirin.
  • Her bir işlemi aynı tutama bir kaç kez uygulayın.
  • Sonra aynı işlemleri her bir tutama tekrar tekrar uygulayın. Sonrasında fönün kalıcılığını arttırmak için saç spreyine ihtiyacınız olacak.
  • Saçlarınızın önünü şekillendirdikten sonra, saç spreyi yardımı ile fönün kalıcılığını arttırabilirsiniz.

Ispanak Nasıl Yıkanmalıdır?

  Hiç yorum yok
Demir açısından oldukça zengin bir sebze olan ıspanak,  böreklerde lezzetli bir harç, sofralarda ise lezzetli bir yemektir. Çocukların gelişiminde de önemli bir destekçi olan ıspanak yapmaya karar verdiyseniz, yemeği yapmadan önce ıspanağı temizleme kısmına da dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz. Ispanak, doğru bir şekilde yıkanmazsa, vücutta kum oluşmasına neden olabilir. Bu kumlar da zamanla böbrek taşına dönüşebilir. O yüzden ıspanak, kıvırcık gibi yeşil yapraklı bitkileri yıkarken mutlaka özen göstermelisiniz. Peki, ıspanak nasıl yıkanmalıdır?
Ispanak yıkarken, yemek yapmadan önce ıspanağı bol su ile en az 4-5 defa yıkadıktan sonra, sirkeli suda bekletmenizi tavsiye ediyoruz. Eğer evde sirke yoksa, karbonat ve tuz ile de yıkayabilirsiniz. Bunun için 1 çay kaşığı karbonat ve 1 çay kaşığı tuzu, büyük bir kaba koyduğunuz ıspanağın suyuna ekleyin ve en az 1 saat süreyle bekleyin. 
Tüm bu işlemler, ıspanaklarda herhangi bir toprak ya da böcek kalıntısı kalmasını engeller. Evinizde karbonat ya da sirke yoksa, aynı işlemi limon ve tuz ile de uygulayabilirsiniz. Limon, ıspanakların da daha parlak görünmesini sağlar.

Fırında Somon Nasıl Yapılır?

  Hiç yorum yok
Tam bir Omega3 kaynağı olan somon, aynı zamanda oldukça lezzetli bir yemektir. Haftada en az bir gün balık tüketmeniz gerektiği düşünüldüğünde, fırında somon tarifini mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz. Fırında pişen yiyecekler, yağda kızartılan ya da haşlanan yiyeceklere oranla daha düşük kalorilidir. Bu tarif de düşük kalorisi ile diyettekiler için de önerilmektedir. Peki, fırında somon nasıl yapılır? 
Malzemeler ( 2 kişilik)
  • 2 adet somon( temizlenmiş, ayıklanmış)
  • 1 adet limon
  • 1 adet soğan
  • 5-6 diş sarımsak
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • tuz, karabiber
Hazırlanışı
İlk olarak somonlar yıkandıktan sonra, bir kenarda bekletin. Daha sonra yağlı kağıdı fırın tepsisine yerleştirin. Soğanları halka halka doğrayın ve tavada kavurun. Kavurduktan sonra, soğanları tepside iki eşit şekilde dağıtın. Daha sonra üzerlerine somonları yerleştirin.
Somonların üzerine sarımsakları bütün olarak dağıtın. Limonları ince ince dilimleyin ve onları da balıkların üzerine koyun. Son olarak sıvıyağı da balıkların üzerinde gezdirin. Tuz ve karabiberi de ekleyin. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 30 dakika pişirmeniz yeterli olacaktır. Elma dilim patateslerle birlikte servis edebilirsiniz. Afiyet olsun…